Etkileşime girdiği konular
-
-
Huntell • 2 ay 3 hafta önce •ÜyeFakat bu durumun kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini de hatırlatmakta fayda var. Greft ekimi sayısı ne kadar olmalıdır, maksimum kaç greft ekilmeli gibi sorular oldukça merak edilir. https://youtu.be/nfpmOGEnoco?si=EE_t1FXB5qZvPeJhDevamını OkuFakat bu durumun kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini de hatırlatmakta fayda var. Greft ekimi sayısı ne kadar olmalıdır, maksimum kaç greft ekilmeli gibi sorular oldukça merak edilir. https://youtu.be/nfpmOGEnoco?si=EE_t1FXB5qZvPeJhDaha Az Göster1 Yazar0 Yorum13
-
Huntell • 1 yıl 3 ay önce •ÜyeSaç ekimi sonrası ekilen saçların ne zaman çıkacağı, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, saç ekimi yaptıran hastalar, ekilen saçların görünür hale gelmesi için 6 ila 12 ay...Devamını OkuSaç ekimi sonrası ekilen saçların ne zaman çıkacağı, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, saç ekimi yaptıran hastalar, ekilen saçların görünür hale gelmesi için 6 ila 12 ay arasında bir süre beklemek zorundadır. Bu süreç şu şekilde özetlenebilir: Saç Ekimi Süreci ve Saçların Çıkışı 1. İlk 1-2 Hafta: Saç ekimi sonrasında, saç köklerinin yerleştirildiği bölgede genellikle hafif şişlik, kızarıklık ve kanama görülebilir. Ekilen saçlar bu dönemde genellikle dökülür. Bu durum, saç ekimi işleminin doğal bir parçasıdır ve "şok dökülme" olarak adlandırılır. 2. 1-3 Ay: Şok dökülme sonrası, ekilen saç kökleri dinlenme aşamasına geçer. Bu süreçte ekilen saç kökleri büyümeye başlamadan önce bir süre "uyku" aşamasında olabilir. Saç çıkışı bu dönemde genellikle gözle görülür değildir. 3. 3-6 Ay: Saç köklerinin yeniden aktif hale gelmesi ve yeni saçların çıkması başlar. Bu dönemde, ince, kısa ve ince saç telleri gözlemlenebilir. Bu yeni saç telleri genellikle ince ve kıvırcık olabilir, ancak zamanla kalınlaşır ve düzelir. 4. 6-12 Ay: Saçlar artık daha belirgin bir şekilde uzamaya başlar ve eski, doğal saç döngüsüne daha yakın bir görünüm kazanır. Saç telleri kalınlaşır ve daha dolgun hale gelir. Saçların yoğunluğu ve doğal görünümü, bu dönemde en iyi haliyle görülür. 5. 12-18 Ay: Ekilen saçların nihai sonuçları genellikle bu dönemde elde edilir. Saçlar tamamen kalınlaşır, uzar ve doğal bir görünüm kazanır. Sonuçların tam olarak değerlendirilmesi için bu süre zarfında sabırlı olmak önemlidir. Saçların Çıkışını Etkileyen Faktörler Genetik Yapı: Genetik faktörler, saç döngüsünü ve saç köklerinin kalitesini etkileyebilir. Sağlık Durumu: Genel sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı, saç büyümesini etkileyebilir. Doktorun Uzmanlığı: Saç ekimi işlemini gerçekleştiren doktorun tecrübesi ve kullanılan yöntemler, sonuçların kalitesini etkiler. Genel Olarak Saç ekimi sonrası ekilen saçların çıkma süreci kişiden kişiye değişir. Genel olarak, 6 ila 12 ay içinde saçların görünür hale gelmesi beklenir, ancak nihai sonuçlar için 12-18 ay arasında bir süre geçmesi gerekebilir. Sabırlı olmak ve doktorunuzun tavsiyelerine uymak, en iyi sonuçları elde etmek için önemlidir.Daha Az Göster3 Yazar2 Yorum169
-
Huntell • 1 yıl 8 ay önce •ÜyeSaç ekimi operasyonu sonrasında, genellikle saçların çıkarıldığı "donör" bölgede geçici bir dökülme yaşanması normaldir. Bu dökülme, saçların toplanmasından kaynaklanan kan dolaşımının ani olarak azalması ve fiziksel travmadan dolayı ortaya çıkar...Devamını OkuSaç ekimi operasyonu sonrasında, genellikle saçların çıkarıldığı "donör" bölgede geçici bir dökülme yaşanması normaldir. Bu dökülme, saçların toplanmasından kaynaklanan kan dolaşımının ani olarak azalması ve fiziksel travmadan dolayı ortaya çıkar ve genellikle saç ekiminden 2-4 hafta sonra başlar. Saç köklerindeki oksijen azalması hücrelerde anormalliğe sebep olarak saç döngülerini değiştirmektedir.Dökülen saçlar, birkaç hafta içinde yeniden çıkacak olan saç foliküllerinin bir parçasıdır. Bu dökülme, genellikle saç ekiminde kullanılan tekniğe bağlıdır. FUE yöntemi ile yapılan saç ekimlerinde, saç folikülleri tek tek çıkarıldığından, donör bölgedeki dökülme daha az belirgindir. FUT yöntemi ile yapılan saç ekimlerinde ise, bir şerit saç derisi alındığından, donör bölgedeki dökülme daha belirgindir. Dökülme genellikle geçicidir ve saç foliküllerinin tamamen iyileşmesinden birkaç ay sonra ortadan kaybolur. Bununla birlikte, bazı hastalarda dökülme daha uzun sürebilir veya kalıcı olabilir. Bu nedenle, saç ekimi operasyonu öncesi ve sonrası doktorunuzla detaylı bir şekilde konuşmanız ve işlemle ilgili tüm sorularınızı sormalısınız. Saç ekimi sonrası donör bölge kaşıntısı Saç ekimi sonrası donör bölgede kaşıntı oldukça yaygın bir şikayettir. Bu kaşıntı, saç ekimi operasyonunda kullanılan aletler ve işlemler nedeniyle tahriş olan deriye bağlı olarak oluşur. Donör bölgedeki kaşıntıyı azaltmak için bazı önlemler alabilirsiniz: İlaçlar: Doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanabilirsiniz. Bu ilaçlar genellikle kaşıntıyı azaltmak için antihistaminikler ve kortikosteroidler içerir. Soğuk kompresler: Soğuk kompresler donör bölgesindeki kaşıntıyı azaltabilir. Bunun için, bir bez veya havlu kullanarak donör bölgesine soğuk bir kompres uygulayabilirsiniz. Nemlendirici kremler: Nemlendirici kremler kaşıntıyı azaltabilir ve deriyi rahatlatabilir. Ancak, saç ekimi sonrası kullanacağınız nemlendirici kremlerin, operasyonu yapan doktorunuz tarafından önerilen bir ürün olması önemlidir. Kaşınan bölgeye dokunmamak: Kaşıntıyı hafifletmek için donör bölgesine dokunmamaya çalışın. Çünkü kaşıntıyı daha da kötüleştirebilir ve enfeksiyon riskini artırabilirsiniz. Yıkanma sıklığını azaltmak: Operasyon sonrası donör bölgenizi sık sık yıkamak kaşıntıyı artırabilir. Bu nedenle, doktorunuzun önerdiği şekilde donör bölgesini yıkamanız daha uygun olabilir. Saç ekimi sonrası donör bölgedeki kaşıntı genellikle geçicidir ve birkaç gün içinde kendiliğinden azalabilir. Ancak, şiddetli kaşıntı veya diğer yan etkileriniz varsa, doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum23
-
Huntell • 1 yıl 1 ay önce •ÜyeSaç ekimi yaptırmak isteyen bazı insanların greft alınacağı yer olan donör bölge yetersizliği saç ekimine engel olduğu bir sorundur. Bu konuda ekimciler alınabilecek maksimum greftleri belirler ekim yapılacak alanın büyüklüğüne...Devamını OkuSaç ekimi yaptırmak isteyen bazı insanların greft alınacağı yer olan donör bölge yetersizliği saç ekimine engel olduğu bir sorundur. Bu konuda ekimciler alınabilecek maksimum greftleri belirler ekim yapılacak alanın büyüklüğüne göre, eğer yeterlilik yoksa vücut kıllarının durumuna bakarak karar verirler. Türkiye'de saç ekimi, erkek ve kadınlarda androgenetik alopesinin etkilerini tedavi etmek için yaygın olarak yapılan bir operasyondur. Bu prosedür iki alanı içerir: greftlerin alındığı donör alanı ve daha sonra donör bölgeden alınan saç köklerinin alınacağı alıcı alan. Donör alanının yönetimi, güvenli ve başarılı bir saç ekiminden faydalanmak için önemli bir unsurdur. Donör alanı, korunması, değerlendirilmesi ve işlemin sonucuna etkisi hakkında bilmeniz gereken her şeyi öğrenin. Saç ekimi donör alanı nedir? Saç ekiminin donör alanı, başın arka kısmında, oksipital bölgede bulunan alandır. Bu terim saç ekimi için greftlerin alındığı bölgeyi ifade etmektedir. Greftler, donör bölgeden alınan ve greft için kullanılan saç derisinin küçük bir parçasıdır. Saç folikülleri adı verilen, 1 ile 4 arası saç telinden oluşurlar. Donör alan saç yoğunluğunun yüksek olması nedeniyle seçilir. Saç dökülmesinden sorumlu olan hormonlara duyarlı olmadığı için arka bölgeye (oksipital ve şakaklar) asla dokunulmaz. Ancak bu alanın kapsamı kişiden kişiye değişmektedir. Saç ekimi yaptırmak isteyen kişilerin saçlarının bir kısmı donör bölgeden alınarak kel bölgeye nakledilir. Ekilen saçlar genetik olarak dökülmemeye programlanmıştır. Ancak saç ekiminin başarılı olabilmesi için bazı önlemlerin alınması gerekir. Numunelerin doğru alınması gerekir, alınan kökler iyi korunur ve ekim büyük bir titizlikle gerçekleştirilir. Donör alanını korumak neden gereklidir? Donör alanının korunması saç ekiminin başarısı için önemli bir koşuldur. Sanılanın aksine donör alanı tükenmez değildir. Saç ekimi yapıldığında donör bölgeden alınan greftler tekrar çıkmayacaktır. Bu nedenle bu bölgenin estetiğini korumak ve donör alanın incelmesini önlemek için buna azami özen gösterilmesi şarttır. Ayrıca ikinci bir saç ekimi yapılacaksa gerekli greftlerin hazır bulunması da önemlidir. Bazı durumlarda ikinci bir saç ekimi yapılabilir. Başarısız bir saç ekimi durumunda, kaplanacak alanın çok sayıda greft gerektirmesi durumunda veya ilk saç ekiminden birkaç yıl sonra alopesi gelişmesi durumunda gerekli olabilir. Saç Ekimi Donör Bölge Yetersizliği Donör bölgedeki saç kökleri ne kadar sağlıklı olursa saç ekimi de o kadar kolay olacaktır. Herhangi bir saç ekimi yapılmadan önce donör bölgesinin değerlendirilmesi önemlidir. Donör bölgesinin kötü değerlendirilmesi saç ekiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında önemli bir faktördür. Bu adımın saç ekimi alanında gerçek uzmanlığa sahip tecrübeli bir cerrah tarafından yapılması gerekmektedir. Donör bölgesinin tüm özelliklerinin dikkate alınmasına ve saç ekiminin başarısının önündeki potansiyel engellerin vurgulanmasına olanak tanır. Eğer ensede saç yoksa saç ekimi için vücut kılları yeteri kadar greft verebilecekse saç ekimi yapmak mümkündür. Donör alanının ön çalışması şunları bilmemizi sağlayacaktır: Donör alanında yeterli sayıda greftin olması durumunda: En estetik sonucu garanti etmek için donör alanında, alıcı alanı kaplayacak kadar greftin olması gerekir. Aksi takdirde hasta, hala çok seyrek olan veya aşırı kullanılmış ve çirkin bir donör alanıyla karşı karşıya kalabilir. Donör bölgesinde kaliteli greftler varsa: saç ekiminin başarı oranını veya başarısını etkileyen tek faktör miktar değildir . Aslında mükemmel bir sonuç elde etmek için kaliteli greftlere sahip olmak da şarttır. Ön çalışma, greftlerin kalınlığının yanı sıra greftlerin sahip olduğu saç kökü sayısını da belirlememize olanak sağlayacaktır. Donör alanının ön çalışması aynı zamanda doğru çıkarma ve implantasyon yönteminin belirlenmesine de yardımcı olur. Üstelik saç köklerine zarar vermemek ve saç ekiminin başarısını tehlikeye atmamak için saç köklerinin alınması ve ekiminde uzman bir saç ekim kliniğine gidilmesi tavsiye edilir. Ameliyattan sonra donör alanım nasıl görünecek? Saç ekimi sonrasında donör alanı aynı olacaktır. Donör bölgesinin estetiği başarılı bir saç ekimi işleminin özelliklerinden biridir. Donör alanının değiştirilip sağlanması gerekmektedir. Saç ekiminizin uzman cerrahlar tarafından yapılmasını tercih ettiğinizde donör alan, greftler alınsa bile görsel olarak etkilenmeyecektir. Saç ekimi sonrası donör bölgeye nasıl bakım yapılır? Saç ekimi sonrasında cerrah donör bölgeyi korumak için bandaj uygular. Bandaj genellikle 3 ila 5 gün süreyle muhafaza edilir. Herhangi bir enfeksiyon riskini önlemek için pansumanın cerrahın izni olmadan çıkarılmaması önerilir. Donör bölgede küçük kabuklanmalar ve kızarıklıklar da ortaya çıkabilir. Saç ekimi sonrası kabuklanmalar normal ve yaygındır. Bunları uygun şekilde tedavi etmek için cerrahın tavsiyelerine uymanız önerilir. Son olarak işlem sonrasında ense bölgesinde kaşıntı ve ağrının ortaya çıkması mümkündür. Donör bölgesindeki bu ağrı geçicidir ve doktor reçetesi ile ağrı kesici alınarak hafifletilebilir. Donör bölgedeki saçlar tekrar çıkar mı? Donör alan tekrar büyümez. Ancak greftlerin alımı düzgün bir şekilde yapıldığında saçın bir kısmının alındığı tamamen farkedilemez. Bu nedenle tecrübeli bir cerrahın kullanılması ve donör alanın iyi düşünülerek çıkarılması çok önemlidir. Greftlerin alınması donör bölgede iz bırakır mı? Yenilikçi ekstraksiyon yöntemleri sayesinde greftler özel toplama stilesiyle tek tek toplanır. Greftler, işlemden birkaç gün sonra kendiliğinden iyileşip kapanacak küçük, hafif kırmızı delikler bırakarak çıkarılır. Saç ekimi doğru yapıldığında donör bölgede herhangi bir iz kalmaz. FUE saç ekimi , manuel FUE saç ekimi , DHI saç ekimi , kadın saç ekimi ve Regenera Activa saç ekimi gibi , çıkarma işleminin uygun şekilde yapılması koşuluyla donör bölgede herhangi bir iz bırakmaz. Donör alanım seyrek bunun sonuçları nelerdir? Düşük yoğunluklu bir donör alanı saç ekimine engel teşkil edebilir. Donör alanın ön incelemesi sonrasında cerrah bu alanın yoğunluğunun çok düşük olduğunu düşünürse saç ekimi gerçekleştirilemez. Aynı şey greftlerin kalitesi için de geçerlidir. Saç ekimi, greftlerin yeterliliği ve kalitesi bunun gerçekleştirilmesine uyarlanmadığında gerçekleştirilirse, ortaya çıkan risk tüm alanın boşaltılması ve yeterli greft eksikliği nedeniyle alıcı alandaki sonucun değiştirilmesidir. Bu nedenle, donör alanın değerlendirilmesinden ameliyat sonrası bakıma kadar size eşlik edecek gerekli uzmanlığa sahip bir saç ekimi kliniği ile iletişime geçmek gerekir.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum46
-
Huntell • 1 yıl 3 ay önce •ÜyeSaç ekimi sonrası nemlendirici losyon kullanımı nasıl olmalıdır, operasyonu sonrası ekim bölgelerinde açılan kanallarda oluşan kanama sonrasında kuruyan kabukların saç köklerine yapışması sonucu bunları ekilen köklere zarar vermeden temizlenmesi için...Devamını OkuSaç ekimi sonrası nemlendirici losyon kullanımı nasıl olmalıdır, operasyonu sonrası ekim bölgelerinde açılan kanallarda oluşan kanama sonrasında kuruyan kabukların saç köklerine yapışması sonucu bunları ekilen köklere zarar vermeden temizlenmesi için yumuşatıcı olarak nemlendirici losyon kullanılır. Köpük yumuşatıcı losyonlar kuruyan yara kabuklarının daha kolay bir şekilde yerlerinden alınmsını sağlar. Burada dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır: Doktorunuzun talimatlarını takip etmek gerekir. Saç ekimi operasyonu sonrasında doktorunuz size özel bakım talimatları verecektir. Bu talimatları dikkatlice okuyun ve uygulayın. Doktorunuzun önerdiği nemlendirici losyonu kullanmanız gerekebilir. Uygun ürün seçimine dikkat edilmeli. Saç ekimi sonrası nemlendirici losyon seçerken, cilt dostu, hipoalerjenik ve dermatolojik olarak test edilmiş ürünler tercih etmek önemlidir. İçerisinde zararlı kimyasallar, alkol veya parfüm bulunmayan bir losyon seçmek daha iyidir. Losyonu doğru şekilde uygulayın. Losyonu uygularken, işlem yapılan bölgeye dikkatli bir şekilde masaj yapın. Fazla baskı uygulamamaya özen gösterin. Losyonu cildinize nüfuz etmesi için yavaş ve nazik hareketlerle uygulayın. Losyonun kullanım sıklığı, nemlendirici losyonun sıklığı, doktorunuzun tavsiyesine bağlı olarak değişebilir. Genellikle operasyon sonrası ilk birkaç gün boyunca, losyonu birkaç kez uygulamanız gerekebilir. Sonraki günlerde ise, doktorunuzun önerdiği sıklıkta devam etmelisiniz. İyi bir hijyen, saç ekimi sonrasında, işlem yapılan bölgenin temizliğini sağlamak çok önemlidir. Losyonu uygulamadan önce ellerinizi iyice yıkayın ve hijyenik bir şekilde işlem yapın. Doktorunuza danışın, saç ekimi sonrası nemlendirici losyon kullanımı hakkında herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, doktorunuza danışmanız önemlidir. Size özel tavsiyelerde bulunabilecek ve sağlıklı bir iyileşme süreci için size rehberlik edebilecektir. Unutmayın ki her bireyin saç ekimi sonrası bakım gereksinimleri farklı olabilir, bu nedenle doktorunuzun tavsiyelerine uymak en doğrusudur. Panthenol Saç Köpüğü saç ekimi sonrası kullanımı Panthenol içeren saç köpüğü, saç ekimi sonrasında bazı kişiler için kullanılabilen bir ürün olabilir. Ancak, herkes için uygun olup olmadığı konusunda kesin bir yanıt vermek için, doktorunuza danışmanız önemlidir. İşte Panthenol Saç Köpüğü'nün saç ekimi sonrası kullanımı hakkında bazı genel bilgiler: Doktorunuza danışın, panthenol Saç Köpüğü'nü kullanmadan önce, saç ekimi operasyonunu gerçekleştiren doktorunuza başvurmanız önemlidir. Doktorunuz size özel bakım talimatları verecek ve ürünün kullanımını onaylayacak veya başka bir ürün önerisi yapabilecektir. İyileşme sürecini takip edin, paç ekimi sonrası ilk birkaç gün boyunca genellikle yara kabuklanması ve kabuk dökülmesi süreci yaşanır. Bu dönemde saç köpüğü kullanımı bazen önerilmeyebilir. Doktorunuzun tavsiyelerine göre hareket etmelisiniz. Kullanım talimatlarını takip edin, eğer doktorunuz Panthenol Saç Köpüğü'nü kullanmanızı onaylamışsa, ürünün kullanım talimatlarını dikkatlice okuyun ve doğru şekilde uygulayın. Her ürünün farklı kullanım talimatları olabilir, bu nedenle üretici tarafından belirtilen yönergeleri izlemek önemlidir. Uygulama sıklığı, saç köpüğünün uygulanma sıklığı ürünün talimatlarına ve doktorunuzun önerilerine bağlı olarak değişebilir. Genellikle saç ekimi sonrasında ilk birkaç hafta boyunca günde bir veya iki kez kullanım önerilebilir. Hafif masaj yapın, saç köpüğünü uygularken, saçlı deriye hafif bir masaj yapmak kan dolaşımını artırabilir ve saç köklerinin beslenmesini destekleyebilir. Ancak, masajı aşırıya kaçırmamaya ve işlem yapılan bölgeye zarar vermemeye özen gösterin. Yan etkileri izleyin, saç köpüğü kullanırken herhangi bir alerjik reaksiyon, tahriş veya başka bir yan etki fark ederseniz, derhal kullanmayı bırakın ve doktorunuza danışın. Özetlemek gerekirse, Panthenol Saç Köpüğü gibi ürünlerin saç ekimi sonrasında kullanılması durumunda, doktorunuza danışmanız ve onun önerilerine uymanız önemlidir. Saç ekimi sonrası köpük losyon Kaç gün kullanılır? Saç ekimi sonrası köpük losyonun kullanım süresi, operasyonun detaylarına ve doktorunuzun tavsiyelerine bağlı olarak değişebilir. Genellikle saç ekimi sonrası köpük losyonu birkaç hafta veya birkaç ay süreyle kullanmanız gerekebilir. Bu süre, operasyonun ne kadar invaziv olduğuna, saç ekimi tekniklerine ve kendi iyileşme sürecinize bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Doktorunuzun size özel olarak verdiği talimatları takip etmeniz önemlidir. Doktorunuz genellikle saç ekimi sonrası köpük losyonu ne sıklıkla kullanmanız gerektiğini, nasıl uygulamanız gerektiğini ve kullanım süresini belirtecektir. Bu talimatları dikkatlice okuyun ve uygulayın. Genellikle saç ekimi sonrası ilk birkaç gün veya hafta boyunca köpük losyonu daha sık kullanmanız istenebilir. Bu dönemde saç köklerinin ve saç derisinin iyileşme sürecine yardımcı olmak için losyonu düzenli olarak uygulamak önemlidir. Sonraki süreçte, doktorunuzun önerdiği sıklıkta devam etmeniz gerekebilir. Özetle, saç ekimi sonrası köpük losyonun kullanım süresi kişiye özel olup, doktorunuzun tavsiyelerine uymanız en doğrusudur. Doktorunuzun yönlendirmelerine göre hareket ederek iyileşme sürecinizi en iyi şekilde destekleyebilirsiniz.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum20
-
Aytekin • 1 yıl 1 ay önce •ÜyeProscarı 5’e bölüp 1 mg dozda günlük kullanıyorum. Kullanalı 1 ay oldu şuan için biraz libido düşüklüğü hariç her hangi bir yan etki görmedim. Saç dökülmem yok normal derecede dökülmeler...Devamını OkuProscarı 5’e bölüp 1 mg dozda günlük kullanıyorum. Kullanalı 1 ay oldu şuan için biraz libido düşüklüğü hariç her hangi bir yan etki görmedim. Saç dökülmem yok normal derecede dökülmeler var. Yalnız tepe bölgemde 1 TL para büyüklüğünde seyrelme oluşmuş. Sanki yayılma gösteriyor gibi geldi bana. Yan etkileri konusunda çekindiğim bazı konular var. İlacı bu sıklıkla ve bu dozda kullanırsam yan etkilerini ileride ciddi şekilde görür müyüm ve ya nasıl kullanmam gerek? Kullananlara baktığımda ilerde bırakıyorlar yan etkileri geçmiyor diyenler bile olmuş.Daha Az Göster5 Yazar6 Yorum327
-
Huntell • 1 yıl 3 ay önce •ÜyeSaç ekiminden kaç gün sonra normal hayata dönülür, saç ekimi operasyonu sonrasında normal hayata dönme süresi, birkaç faktöre bağlı olarak değişebilir. Genellikle, saç ekimi sonrası iyileşme süreci ve normal hayata...Devamını OkuSaç ekiminden kaç gün sonra normal hayata dönülür, saç ekimi operasyonu sonrasında normal hayata dönme süresi, birkaç faktöre bağlı olarak değişebilir. Genellikle, saç ekimi sonrası iyileşme süreci ve normal hayata dönme süresi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Saç ekimi yapıldıktan sonra doktorunuz size nasıl bakım yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Operasyon sonrası hasta özellikle sonra ilk 3 gün evde istirahat etmeli başını terletmemeli ve banyo yapmamalıdır. İlk 3 gün doktor kontrolüne gelerek pansuman yapılır sonra hasta bir hafta evde dinlenir ve daha sonra günlük yaşamına dönebilir. İşte genel bir zaman çizelgesi: Operasyon Sonrası İlk Hafta, saç ekimi sonrasında genellikle birkaç gün süren bir iyileşme dönemi yaşanır. Operasyondan sonra başınızda bir bandaj veya özel bir başlık kullanmanız gerekebilir. Bu süre zarfında dinlenmek ve doktorunuzun önerdiği şekilde bakım yapmak önemlidir. İlk birkaç gün hafif bir şişlik, kabuklanma ve kızarıklık olabilir. İlk 10 Gün, iyileşme süreci devam ederken, kabuklar dökülmeye başlar ve şişlik azalır. Bu dönemde doktorunuzun talimatlarına uymanız, saçınızı korumak için özen göstermeniz önemlidir. Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak ve başınızı koruyucu bir şekilde sarmanız gerekebilir. İlk 2 Ay, saç kökleri iyileşirken yeni saçların çıkması beklenir. Bu dönemde saç ekim bölgesine hafif bir şekilde masaj yapabilirsiniz. Ancak aşırı sert veya baskılı hareketlerden kaçınmalısınız. Bu dönemde spor yapma, yüzme veya sauna gibi aktivitelerden kaçınmanız tavsiye edilir. İlk 6 Ay, saç ekimi sonrası yeni saçların çıkması ve köklerin yerleşmesi zaman alır. İlk aylarda saçlarınızın çıkması ve gelişmesi beklenir. Bu dönemde doktorunuzun önerdiği bakım rutinlerine devam etmelisiniz. Tamamen normal bir hayata dönme süresi, kişinin iyileşme hızına, iş veya sosyal aktivitelere bağlı olarak değişebilir. Genellikle, saç ekimi sonrasında 1-2 hafta içinde sosyal etkinliklere ve işe dönülebilir. Ancak ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak ve saçınızı korumak için dikkatli olmanız önemlidir. Saç ekimi sonrası iyileşme süreci ve geri dönüş süresi, doktorunuz tarafından daha ayrıntılı bir şekilde belirlenecektir. Saç ekimi ilk kaç gün önemli? Saç ekimi operasyonunun ilk günleri, iyileşme süreci ve saç köklerinin yerleşmesi açısından oldukça önemlidir. İşte saç ekimi operasyonunun ilk günlerinde dikkate almanız gereken bazı önemli faktörler: Operasyon Sonrası Bakım, saç ekimi operasyonundan sonra doktorunuz size spesifik bakım talimatları verecektir. Bu talimatları dikkatlice takip etmek önemlidir. İlk günlerde, operasyon bölgesini temiz tutmak, belirtilen ilaçları kullanmak ve başınızı koruyucu bir şekilde sarmak gerekebilir. İyileşme Dönemi, ilk günlerde operasyon bölgesinde hafif bir şişlik, kızarıklık ve kabuklanma olabilir. Bu normaldir ve genellikle birkaç gün içinde azalır. Operasyon sonrası başınıza uygulanan bandaj veya başlık, birkaç gün süresince koruma sağlar. Doktorunuz, bandajın ne zaman çıkarılacağına dair size talimat verecektir. İlk Yıkama, operasyondan sonraki ilk günlerde saçınızı yıkamamanız gerekebilir. Saç ekimi sonrası yıkama talimatları, operasyonu gerçekleştiren doktorunuz tarafından belirlenecektir. Bu talimatları takip ederek, saç ekimi bölgesini doğru şekilde temizleyebilirsiniz. İlk Hafta İçinde Aktiviteler, ilk günlerde ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmanız tavsiye edilir. Yoğun egzersiz yapmak, aşırı terlemek veya başınıza darbe almak saç ekimi bölgesine zarar verebilir. Doktorunuzun önerdiği şekilde dinlenmek ve rahatlamak önemlidir. İlk günler, saç ekimi operasyonunun başarılı bir iyileşme süreci için kritik öneme sahiptir. Operasyon sonrası doktorunuzun talimatlarına kesinlikle uymalısınız ve herhangi bir endişeniz veya sorununuz olduğunda doktorunuza başvurmalısınız.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum37
-
Huntell • 1 yıl 3 ay önce •ÜyeSaç ekimi sonrası donör bölge yanması nasıl geçer, ekim operasyonu sonrası donör bölge yanması oldukça yaygın bir durumdur. Ancak bu sorun genellikle geçici bir etkidir ve zamanla kendiliğinden iyileşir. Ense...Devamını OkuSaç ekimi sonrası donör bölge yanması nasıl geçer, ekim operasyonu sonrası donör bölge yanması oldukça yaygın bir durumdur. Ancak bu sorun genellikle geçici bir etkidir ve zamanla kendiliğinden iyileşir. Ense bölgesinde oluşan yanmalar çok ilerlerse o bölgedeki kan dolaşımını hızlandırarak, iyileşme süreci kısaltılabilir. Donör bölgedeki her yer aynı hızda iyileşmez yani bazı bölgelerin düzelmesi uzun sürebilir. Yanma hissini hafifletmek ve iyileşmeyi hızlandırmak için aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz: Donör bölgeye soğuk kompres veya buz paketi uygulayarak yanma hissini hafifletebilirsiniz. Bunun için bir havluyla sarılmış buz torbasını 10-15 dakika boyunca bölgeye uygulayabilirsiniz. Ancak doğrudan cilde temas etmesini önlemek için buz paketini sarılmış bir şekilde kullanmalısınız. Doktorunuzun önerdiği ağrı kesici ilaçları kullanabilirsiniz. Bu, yanma hissiyle birlikte ortaya çıkan ağrıyı hafifletebilir. Donör bölgeyi yıkarken nazik olun. Sert bir şekilde ovuşturmak veya tahriş edici şampuanlar kullanmak cildinizi daha fazla tahriş edebilir. Saç ekimi sonrası donör bölgeyi yıkamak için doktorunuzun önerdiği talimatları izleyin. Doktorunuzun onayıyla donör bölgeye nemlendirici krem uygulayabilirsiniz. Bunu yaparken, yanma hissi veya tahrişe neden olmayacak hafif bir krem tercih etmelisiniz. Yanma hissi şiddetli veya sürekli bir şekilde devam ediyorsa, doktorunuza başvurmanız önemlidir. Doktorunuz daha fazla tavsiye verebilir veya gerekli görürse ilaç tedavisi önerebilir. Unutmayın ki her bireyin iyileşme süreci farklıdır ve yanma hissi kişiden kişiye değişebilir. Eğer endişeleriniz devam ederse veya semptomlarınız kötüleşirse, mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Saç ekimi sonrası donör bölge ne zaman iyileşir? Saç ekimi sonrası donör bölgenin tamamen iyileşmesi bir süreç gerektirir ve bu süre kişiden kişiye değişebilir. Genellikle donör bölgenin tamamen iyileşmesi 2 ila 4 hafta arasında sürebilir, ancak bazı durumlarda iyileşme süresi daha uzun olabilir. İlk birkaç gün donör bölgede kabuklanma, kızarıklık ve hassasiyet görülebilir. Bu dönemde cilt iyileşme sürecine başlar ve zamanla kabuklar kendiliğinden düşer. İyileşme sürecinde kabuklar düştükçe cildinizin altındaki yeni saç kökleri görünmeye başlar. İlk birkaç hafta içinde donör bölgedeki kızarıklık ve hassasiyet azalır. Bu süre zarfında cilt hücreleri yenilenir ve iyileşme tamamlanır. Ancak tamamen iyileşme süreci kişinin sağlık durumuna, cerrahi tekniklere ve kişisel iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir. Saç ekiminden sonra donör bölgenin tamamen iyileşmesi için dikkatli olmanız önemlidir. Doktorunuzun verdiği talimatlara uymanız, donör bölgeyi nazikçe temizlemeniz ve tahriş edici faktörlerden kaçınmanız gerekmektedir. İyileşme sürecinde saç köklerinin yerleşmesi ve yeni saç çıkması da zaman alabilir. Bu süre genellikle 3 ila 6 ay arasında değişir. Ancak her bireyin iyileşme süreci farklı olabilir, bu nedenle sabırlı olmanız ve doktorunuzla düzenli olarak iletişimde kalmanız önemlidir. Doktorunuz size saç ekimi sonrası bakım rutini ve iyileşme süreci hakkında daha fazla bilgi sağlayacaktır.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum48
-
Huntell • 1 yıl 3 ay önce •ÜyeEkilen saçların tutmama ihtimali var mı, saç ekimi operasyonu sonrasında ekilen saçların büyük bir çoğunluğu çıkar, ancak nadir durumlarda ekilen saçların tamamen çıkmama ihtimali bulunmaktadır. Bu durum genellikle istisnai ve...Devamını OkuEkilen saçların tutmama ihtimali var mı, saç ekimi operasyonu sonrasında ekilen saçların büyük bir çoğunluğu çıkar, ancak nadir durumlarda ekilen saçların tamamen çıkmama ihtimali bulunmaktadır. Bu durum genellikle istisnai ve nadir olarak görülen komplikasyonlara veya olumsuz faktörlere bağlı olabilir. Genellikle doktor kontrolünde yapılan yerlerde greftlerin tutma ihtimali %85 - %90 arasındayken uzman olmayan yerlerde yapılan bu işin eğitimini almamış ehli olmayan yerlerde yapılan ekimlerde başarısızlık oranı yüksek olur. Saç ekimi tercihinde mutlaka alanı da uzmanlaşmış yerleri tercih etmek fiyatı çok uygun sunan yerlere ekim yaptırmak beklediğiniz sonucu göremeyebilirsiniz. Ekilen saçların tutmasını engelleyen bazı faktörler şunlardır. Saç köklerinin zarar görmesi, saç ekimi operasyonu sırasında saç kökleri doğru bir şekilde yerleştirilmeli ve korunmalıdır. Nadir durumlarda, köklere zarar verebilecek yanlış teknikler, enfeksiyonlar veya doku tahribatı gibi faktörler nedeniyle ekilen saçlar istenilen şekilde çıkmayabilir. Saç köklerinin uykuda olması, ekilen saç kökleri, dökülen saçların yerine geçmek üzere uykuda (telojen) durumda olabilir. Bu durumda, saçların çıkması için daha uzun bir süre gerekebilir ve sabır gerektirebilir. Genetik faktörler, saç ekimi sonucu, kişinin genetik yapı ve saç dökülmesi genetiği de etkileyebilir. Bazı kişilerde saç ekimi sonrasında çıkan saçların kalitesi veya yoğunluğu istenilen seviyede olmayabilir. Önemli bir not olarak, saç ekimi operasyonunu gerçekleştiren deneyimli bir cerrahın seçilmesi ve doğru tekniklerin kullanılması, ekilen saçların başarılı bir şekilde çıkmasını sağlamak için önemlidir. Ayrıca, operasyon sonrası düzenli takip ve doğru bakım da sonuçların olumlu etkilenmesine yardımcı olabilir. Eğer saç ekimi sonrasında beklenmeyen sonuçlar veya endişeleriniz varsa, operasyonu gerçekleştiren doktorunuza başvurmanız önemlidir. Doktorunuz, durumu değerlendirebilir ve size uygun çözümler sunabilir. Kaç kez saç ekimi yapılabilir? Saç ekimi, saç dökülmesi veya saç seyrelmesi yaşayan kişilere kalıcı bir çözüm sunabilen etkili bir yöntemdir. Saç ekimi işlemi, donör bölgeden alınan sağlıklı saç köklerinin, saç dökülmesi olan bölgelere nakledilmesini içerir. Ancak saç ekimi, sınırlı bir kaynak olan donör saç köklerinin kullanılmasıyla ilgilidir. Bu nedenle, saç ekimi operasyonlarına sınırsız bir sayıda devam etmek mümkün değildir. Donör alanınız yeterli olduğu müddetçe 2 kez ekim yapılabilir. Her ne kadar saç ekimi operasyonu sayısında bir sınır olmasa da 3'ten fazla saç ekimi yaptırmak kesinlikle önerilmez. Saç ekimi yapılabilirlik ve uygunluk, kişinin donör saç alanının kalitesine, miktarına ve saç dökülmesinin seviyesine bağlıdır. Her bireyin donör saç alanı farklı olabilir ve bazı kişilerde donör saç alanı sınırlı olabilir. Dolayısıyla, saç ekimi için uygun adaylar, yeterli miktarda sağlıklı donör saç köklerine sahip olan kişilerdir. Saç ekimi için adaylık, genellikle doktor tarafından yapılan bir değerlendirme ve danışma süreci sonucunda belirlenir. Doktor, kişinin saç dökülmesi derecesini, donör saç alanını ve beklentilerini değerlendirir. Bazı durumlarda, birden fazla saç ekimi oturumu gerekebilir. Genel olarak, bir kişiye saç ekimi işlemi uygulanabilirse ve donör saç kökleri uygun ise, genellikle bir veya iki kez saç ekimi yapılabilir. Birden fazla saç ekimi oturumu, saçlı alanın daha iyi bir şekilde kapsanmasını ve istenen yoğunluğa ulaşılmasını sağlayabilir. Ancak kaç kez saç ekimi yapılacağına dair kesin bir sayı belirlemek zordur, çünkü her bireyin durumu farklıdır ve kişisel tercihlere dayanır. Saç ekimi yapmak istediğinizde, bir saç ekimi uzmanı veya dermatologla görüşmek ve donör saç alanınızın uygunluğunu değerlendirmek önemlidir. Bu şekilde, size özgü bir planlama yapılabilir ve beklentileriniz doğrultusunda en uygun tedavi yöntemi belirlenebilir.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum31
-
Huntell • 1 yıl 1 ay önce •ÜyeSaç ekimi sonrası donör bölgede alınan saçlar sonrası seyreklik oluşabilir. Bu durumun oluşmasında greft alınan saç derisinde genel travma oluşmasına bağlı kan dolaşımı kesilmesi kaynaklı oluşan döngü olayıdır. Donör bölgede...Devamını OkuSaç ekimi sonrası donör bölgede alınan saçlar sonrası seyreklik oluşabilir. Bu durumun oluşmasında greft alınan saç derisinde genel travma oluşmasına bağlı kan dolaşımı kesilmesi kaynaklı oluşan döngü olayıdır. Donör bölgede oluşan seyreklik 3 aydan sonra düzelmeye başlar ancak eskisi gibi olamaz. Eğer kişi FUT yöntemi ile işlem gerçekleştirmişse, bölgede belirgin bir şekilde iz kalır. FUT yöntemi ile yapılan alımlarda iyileşme süresi uzun sürebilir. Saç ekimi sonrasında ense bölgesinde izlerin kalması bazı durumlar hariç normal bir durum olarak kabul edilebilir. İyileşmesi için sabır göstermek, zamana bırakmak gerekir. Donör bölgede iz kaldıysa neler yapılabilir? Ense bölgede iz kaldıysa, öncelikle bir sağlık profesyoneli veya dermatolog ile görüşmek önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında mikrocerrahi, lazer tedavileri, dermaroller gibi yöntemler bulunabilir. Saç ekimi sonrasında ense bölgesinde izlerin oluşmasının birkaç nedeni olabilir: Alınan Greftlerin İzleri: Saç ekimi cerrahisi, ense bölgede saç foliküllerini alıp transplantasyon bölgesine ekme işlemidir. Bu işlem sırasında yapılan cerrahi kesiler ve alınan greftler, izlere neden olabilir. İyileşme Süreci: Cerrahi sonrası iyileşme sürecinde, ciltteki izler zamanla belirginleşebilir. Herkesin iyileşme süreci farklıdır ve genetik faktörler, cilt tipi bu süreci etkileyebilir. Uygulanan Teknik: Saç ekimi için kullanılan teknikler de iz oluşumunu etkileyebilir. FUT (Follicular Unit Transplantation) ve FUE (Follicular Unit Extraction) gibi farklı yöntemlerde iz oluşumunu etkileyen faktörler farklılık gösterebilir. Bakım Hataları: Saç ekimi sonrasında yapılan bakım hataları da iz oluşumuna katkıda bulunabilir. Uygulanan bakım talimatlarına uyulmaması, yara yerlerine dikkat edilmemesi izlerin belirginleşmesine neden olabilir. Saç Küsmesi: Bu durum, greft alımı sırasında oluşan doku hasarı sonrası oluşabilir. Diğer çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi sonucu saçın sağlığının ve görünümünün olumsuz etkilenerek istenmeyen bir yapıda olmasına denir. Saç ekimi sonrasında oluşan izler genellikle zamanla azalır ve iyileşir, ancak kişisel farklılıklar ve doğru bakım önemli rol oynar. Donör bölgede seyreklik ve iz kaldıysa neler yapılabilir? Eğer saç ekimi sonrasında ense bölgesinde iz kaldıysa, şu adımları düşünebilirsin: Dermatologa Danışma: İzlerin türüne ve şiddetine bağlı olarak bir dermatologdan profesyonel görüş alabilirsin. Uzman, izleri değerlendirip uygun tedavi önerileri sunabilir. Topikal Tedaviler: Dermatolog tarafından önerilen topikal tedaviler, izlerin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Örneğin, özel krem ve losyonlar kullanılabilir. Lazer Tedavileri: Lazer tedavileri, ciltteki izleri azaltabilir. Dermatolog, uygun lazer tedavisi ile izleri hafifletebilir. Mikrocerrahi: Gelişmiş mikrocerrahi teknikleri, izlerin düzeltilmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu tür yöntemler riskleri ve iyileşme süreçleri nedeniyle dikkatlice değerlendirilmelidir. Dermaroller ve Mikro iğneleme: Cilt yüzeyini uyararak izlerin görünümünü iyileştirebilen dermaroller veya mikro iğneleme gibi yöntemler de düşünülebilir. Herhangi bir tedaviye başlamadan önce bir uzmana danışmak önemlidir. Herkesin cilt yapısı farklıdır, bu nedenle en uygun tedaviyi belirlemek için profesyonel bir görüş almak önemlidir. Donör bölgesinde greftler alınırken uygun bir plana göre alım yapılması gerekir. Greft alımları eşit şekilde bölgeye yayılmalı saç boşlukları birbirini kamufle edecek şekilde olması seyrekliğin belli olmaması için çok önemlidir. Diğer önemli husus greft alım sırasında en az doku hasarı olmasına dikkat edilmesi, var olan saç köklerine zarar gelmemesi gerekir. Eğer alım operasyonu uygun şekilde olmazsa saç küsmesi olayı meydana gelebilir. Eğer çok şiddetli travmalar aşırı şekilde kanama olması bölgenin nekroz oluşmasına bile sebep olabilir. Donör bölge kaç günde kapanır? Bu bölgenin kapanma süresi, kullanılan saç ekimi tekniğine, cerrahi prosedürün karmaşıklığına ve kişinin iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir. Genellikle donör bölgedeki küçük kesilerin kapanması için ilk birkaç gün önemlidir. Follicular Unit Extraction (FUE) gibi tekniklerde, küçük delikler kullanıldığından donör bölgedeki iyileşme süreci daha hızlı olabilir. Bu bölgeler genellikle birkaç gün içinde kabuklanabilir ve kapanabilir. Follicular Unit Transplantation (FUT) gibi tekniklerde ise genellikle dikişler kullanıldığından iyileşme süreci biraz daha uzun olabilir. Dikişler genellikle 10-14 gün içinde alınabilir ve izler zamanla iyileşir. Ancak, her bireyin iyileşme süreci farklıdır. İyileşme sürecini hızlandırmak için doktorun önerdiği bakım talimatlarına dikkat etmek önemlidir.Daha Az Göster2 Yazar1 Yorum57
-
Huntell • 1 yıl 3 ay önce •ÜyeSaç ekimi hangi mevsimde yada hangi ayda yapılmalı, saç ekimi operasyonu için belirli bir ay yoktur her mevsim uygulanabilen bir işlemdir. Ancak bilhassa yaz aylarında yapılan işlemlerden sonrasında ekim bölgesinde...Devamını OkuSaç ekimi hangi mevsimde yada hangi ayda yapılmalı, saç ekimi operasyonu için belirli bir ay yoktur her mevsim uygulanabilen bir işlemdir. Ancak bilhassa yaz aylarında yapılan işlemlerden sonrasında ekim bölgesinde iyileşme döneminde doğrudan güneş ışığına maruz kalmaktan korumak gereklidir. Sonbahar aylarında ise yağmurdan korumak önemlidir. Saç ekimi yaptırmak için hangi mevsim daha uygundur? Saç ekimi prosedürü, genellikle herhangi bir mevsimde yapılabilir. Ancak bazı mevsimler saç ekimi için daha elverişli olabilir. İşte mevsimlere göre saç ekimi hakkında bazı genel bilgiler: Kış: Kış mevsimi, saç ekimi için uygun bir seçenek olabilir. Soğuk hava koşulları, iyileşme sürecinde daha rahat bir dönem sunabilir. Ayrıca, kış aylarında güneş ışığına maruz kalma süresi daha az olduğu için ciltteki tahriş riski daha düşüktür. Ancak, saç ekimi sonrası dikkatli bir şekilde kafa derisini korumak önemlidir, çünkü soğuk hava kafa derisini kurutabilir. İlkbahar ve Sonbahar: Ilıman hava koşullarına sahip olan ilkbahar ve sonbahar mevsimleri, saç ekimi için de uygundur. Hem sıcaklık hem de nem seviyeleri genellikle daha dengelidir. Bu mevsimlerde güneşin etkisi daha az olduğu için kafa derisindeki tahriş riski azalır. Ayrıca, saç ekimi sonrası iyileşme süreci daha konforlu olabilir. Yaz: Yaz mevsimi, saç ekimi için bazı zorluklar sunabilir. Sıcak hava ve yüksek nem seviyeleri nedeniyle terleme artabilir ve bu da iyileşme sürecini etkileyebilir. Ayrıca, güneşe maruz kalma süresi ve güneşin zararlı UV ışınları nedeniyle kafa derisi tahriş olabilir. Yaz mevsiminde saç ekimi yaptırmayı düşünüyorsanız, saçlı derinizi güneşten ve sıcaklıktan korumak için önlemler almanız önemlidir. Genel olarak, mevsimler saç ekimi için sınırlayıcı faktörler değildir. Saç ekimi uzmanı veya doktorunuzla konuşarak sizin için en uygun olan mevsimi belirleyebilirsiniz. Ayrıca, saç ekimi sonrası iyileşme sürecindeki önerileri dikkate alarak ve doktorunuzun tavsiyelerine uyunarak en iyi sonuçları elde etmek için önlemler almanız önemlidir. Saç ekimi için en uygun zaman nedir? Saç ekimi her mevsim yapılabilse de en uygun zaman bahar aylarıdır. Çünkü saç ekimi sonrası fazla sıcak ya da fazla soğuk havaya maruz kalınmaması önemli bir durumdur. Saç ekimi için en uygun zaman, kişisel tercihlerin yanı sıra çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak, saç ekimi işlemi için ilkbahar ve sonbahar mevsimleri en uygun zamanlar olarak kabul edilir. Bu mevsimlerde hava sıcaklıkları daha ılımandır ve ekim sonrası iyileşme sürecinde daha konforlu bir ortam sağlanabilir. Saç ekimi işlemi, cerrahi bir prosedür olduğu için yaz aylarında aşırı sıcaklık, güneş ışığı ve terleme gibi faktörler iyileşme sürecini etkileyebilir. Kış aylarında ise soğuk hava ve şapka/kalın giysiler kullanımı saç köklerine zarar verebilir. Bu nedenle, mevsimsel değişikliklerden mümkün olduğunca etkilenmeyecek olan bahar ve sonbahar dönemleri daha uygun olabilir. Bununla birlikte, herkesin durumu farklıdır ve bu nedenle saç ekimi işlemi için en uygun zamanı belirlerken bir uzmana danışmanız önemlidir. Saç ekimi işlemiyle ilgili detayları değerlendiren bir uzman, kişisel ihtiyaçlarınıza ve mevcut durumunuza uygun olan en iyi zamanı belirlemenize yardımcı olabilir.Daha Az Göster2 Yazar1 Yorum47
-
Hakan • 1 yıl 8 ay önce •ÜyeSaçtaki sedef hastalığını yok etmek için uygun tedaviler uygulayarak iyileştirmek mümkündür. Sedef hastalığı cilt hücrelerinin hızla büyüyerek deri yüzeyinde kalın, kabuklu ve kırmızı lezyonlar oluşturduğu bir cilt rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık...Devamını OkuSaçtaki sedef hastalığını yok etmek için uygun tedaviler uygulayarak iyileştirmek mümkündür. Sedef hastalığı cilt hücrelerinin hızla büyüyerek deri yüzeyinde kalın, kabuklu ve kırmızı lezyonlar oluşturduğu bir cilt rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık için şampuanlar, hastalığının saçlı deri üzerindeki semptomlarını hafifletebilir ve kontrol altına alabilir, ancak tam bir tedavi sağlayamaz. Bu tür hastalığın tedavisi karmaşık olabilir ve bir dermatoloğun yönlendirmesiyle yapılmalıdır. Dermatologlar genellikle hastaların semptomlarını yönetmek için şampuanlar, kremler, losyonlar, ilaçlar ve diğer tedavi seçeneklerini birleştirirler. Sedef hastalığına hangi şampuan kullanılır? Bununla birlikte, bazı şampuanlar sedef hastalığının saçlı deri üzerindeki semptomlarını hafifletmek için kullanılabilir. İşte sedef hastalığı için önerilen bazı şampuan türleri: Salisilik Asit Şampuanı: Salisilik asit, sedef hastalığında kullanılan yaygın bir tedavi maddesidir. Saçlı derideki ölü deriyi temizlemeye yardımcı olur ve hücre yenilenmesini düzenleyebilir. Katran Şampuanı: Katran, sedef hastalığı semptomlarını hafifletmek için kullanılan bir bileşendir. Anti-enflamatuar ve antiproliferatif etkileri vardır. Katran şampuanları genellikle skalp üzerindeki pullanmayı, kaşıntıyı ve kızarıklığı azaltmaya yardımcı olur. Kortikosteroid Şampuanı: Bazı durumlarda, kortikosteroid içeren şampuanlar da doktor tarafından reçete edilebilir. Bunlar, saçlı derideki inflamasyonu azaltmak ve semptomları hafifletmek için kullanılır. Ancak, uzun süreli kullanımda yan etkileri olabilir, bu nedenle düzenli olarak bir doktorla iletişimde olmanız önemlidir. Ketokonazol şampuan: konazol normalde saç derisindeki mantar hastalığını tedavi etmek için kullanılır. Eğer sedef hastalığı aşırı kaşıntıya, kabuklanma ve kepeğe sebep oluyorsa 3 güne 2 kullanılabilir. Öte yandan, sedef hastalığına yönelik hangi şampuanın sizin için en uygun olduğunu belirlemek için bir dermatologa danışmanız önemlidir. Dermatolog, semptomlarınıza, cilt tipinize ve kişisel sağlık durumunuza dayanarak size en uygun tedaviyi önerebilir. Sadef hastalığı için doğal krem Sedef hastalığı saç dipleri, dirsek, bel çevresi, kasık, koltuk altı, diz, el ve tırnaklarda gibi bölgelerde görülme durumu daha fazladır. Sedef bakterisi nemli ortamları daha çok sever. İlgili bölgeleri mutlaka kuru tutmalı kaşıma yapmamanız gerekir. Sedef hastalığı beyaz kan hücrelerinin artmasına bağlı olarak ciltte döküntü ve iltihaplanmayla başlar. Sedef hastalığının olduğu deri kızarır, kabarır, kalınlaşır ve kızarır. Büyüdüğünde ise sedef renginde kabuk tabakasıyla kaplanmış olur. Sedef hastalığına ne iyi gelir ve nasıl geçer? Sedef hastalığı için spesifik bir tedavi bulunmamakla birlikte, semptomları hafifletmek ve kontrol altında tutmak için birkaç yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler arasında topikal tedaviler, fototerapi, oral ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alabilir. Ancak, sedef hastalığı tedavisi kişiselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir ve bir dermatolog tarafından yönlendirilmelidir. Çay Ağacı Yağı Elma Sirkesi Zerdeçal Zeytinyağı Aloe Vera Epsom Tuzu Limon Suyu Hindistan Cevizi Yağı İbrahim Saraçoğlu Kürü Bu etken maddeler sedef hastalığı için iyileştirme etkileri vardır. Her birini ayrı ayrı kullanmanız gerekir. Yukarıdaki doğal çözümlerden bir çay kaşığı kadar sade olarak ilgili bölgeye ince bir tabaka halinde yayın hafifçe o ovalayın. Sedef olan bölgeyi kaşıma kesinlikle yapmamalısınız. Sedef olup olmadığı nasıl anlaşılır? Bu rahatsızlık belirtileri herkeste farkı seyredebilir. En sık görülen belirtiler beyaz renkli yoğun köpekler, şiddetli kaşıntı, sınırları belirli iri kabuklanmalar ve ağrılı kırmızılıların olmasıdır. Genelde koltuk altı, kollar, bacak iç bölgeleri, kafa derisi ve sırtta görülür. Kaşıntı oluşması durumunda kesinlikle el değilmemesi gerekiyor. Sedef hastalığı ilacı nedir? Siklosporin, metotreksat gibi kanser ilaçları, retinoik asit olarak bilinen A vitamini kremleri yada farklı formlar ve fumarat türevi ilaçlar, sedef hastalığı tedavisi kapsamında kullanılan sistemik ilaçlar arasında yer alır. Sedef ve egzama hangi vitamin eksikliğinden olur? Bu hastalığın ortaya çıkmasına sıklıkla D vitamini eksikliği olduğu belirtilmiştir. Sedef hastalığının tedavisinde D vitamini, Kalsiyum ve A vitamini uygulanmaktadır. Sedef ve egzama arasındaki fark nedir? Sedef ve egzama (atopik dermatit), cilt problemleri olmasına rağmen farklı hastalıklardır. İşte bazı temel farklar: 1. Nedenler: Sedef Hastalığı: Genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi sorunları gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Hücre döngüsü hızlanır, cilt hücreleri yüzeyde birikir ve pullanmalara neden olur. Egzama: Genetik faktörler, cilt bariyer fonksiyonundaki bozukluklar, alerjiler gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. 2. Belirtiler: Sedef Hastalığı: Genellikle kırmızı lekeler ve gümüşi pullarla karakterizedir. Kaşıntı yaygındır. Egzama: Kaşıntılı, kızarıklıklar ve ciltte kabarcıklar içerebilir. Kaşınma sıklıkla belirgin bir özelliktir. 3. Yerleşim Yerleri: Sedef Hastalığı: Dizler, dirsekler, saç derisi, bel gibi bölgelerde sık görülür. Egzama: Eller, yüz, diz içleri ve dirsek içleri gibi bölgelerde ortaya çıkabilir. 4. Bulaşıcılık: Sedef Hastalığı: Bulaşıcı değildir, genetik ve bağışıklıkla ilgili bir durumdur. Egzama: Bulaşıcı değildir, genellikle çevresel ve genetik faktörlerle ilişkilidir. 5. Tedavi: Sedef Hastalığı: Topikal tedaviler, fototerapi, oral ilaçlar gibi yöntemler kullanılabilir. Egzama: Topikal kortikosteroidler, nemlendiriciler, antihistaminikler gibi tedavi seçenekleri bulunabilir. Her iki durumda da tanı ve tedavi bir dermatolog tarafından yönlendirilmelidir, çünkü doğru teşhis ve uygun tedavi önemlidir.Daha Az Göster11 Yazar10 Yorum83
-
Huntell • 1 yıl 1 ay önce •ÜyeGünümüzde şakaklarda saç çıkarmak için bazı yöntemler olsa da kesin bir çözümü halen bulunamamıştır. Genç yaşlarda başlayan saçların her iki tarafın açılmasıyla belirginleşen bu durum bir çok insanda yaygın bir...Devamını OkuGünümüzde şakaklarda saç çıkarmak için bazı yöntemler olsa da kesin bir çözümü halen bulunamamıştır. Genç yaşlarda başlayan saçların her iki tarafın açılmasıyla belirginleşen bu durum bir çok insanda yaygın bir sorun haline gelmiş ve sıklıkla erkeklerde görüldüğü gibi kadınlarda da görülmeye başlamış genetik kaynaklı bir problemdir. Şakaklarda dökülen saçlar yapısı itibariyle diğer bölgelerdeki saçlara göre daha zayıftır. Kiminde bu bölge doğuştan her iki yan taraf saç çizgisi gerilemiş olarak uzar kiminde ise ön çizgi tam düz olarak saçlar uzar. Alnın her iki tarafında dökülen saçların sebebi genellikle genetik kaynaklı hormonal dökülmedir. Saçları döken bilimsel araştırmalara göre erkeklik hormonunun dokularda daha etkin rol almasını sağlayan dehidroepiandrosteron hormonuna dönüşmesidir. Dht hormonu saç kökü hücrelerine ulaşınca bir dizi reaksiyon gerçekleşir. Dht hormonu saç folikülünde prostaglandin D2 denilen lipit bir bileşenin birikerek artmasına neden oluyor. Bu bileşen GPR44 reseptörüne takılarak hücrelerin trombosit alımını ciddi derece azaltıyor. Saçın beslenememesi kökleri zayıflatıp zamanla tamamen kalıcı olarak dökülmesine neden oluyor. Trombosit nedir: Trombositler, kanın pıhtılaşma sürecinde önemli bir rol oynayan hücre fragmanlarıdır. Diğer adıyla "platelet" olarak da bilinirler. Trombositler, kemik iliğinde üretilir ve kana salınan küçük, renksiz hücre parçalarıdır. Prostaglandin D2 ve saç dökülmesi arasında ilişki Prostaglandin D2-saç dökülmesi bağlantısını özetlemek gerekirse: PGH2, prostaglandin D2 sentaz enzimi tarafından PGD2'ye dönüştürülür. Daha sonra PGD2, GPR44 reseptörüne bağlanır. Bilinmeyen nedenlerden dolayı bu, saç dökülmesini (veya daha spesifik olarak saç uzunluğunun kısalmasını) tetikler. PGD2 Nasıl Azaltılır (İlaçlarla) PGD2'yi Durdurmanın İki Yolu: Enzim İnhibitörleri ve Reseptör Antagonistleri PGD2'nin bir hücrenin fonksiyonunu etkilemesini durdurmak için ikisinden birine ihtiyacımız var: PGD2'nin oluşmasını durdurmak veya PGD2'nin bir hücreye bağlanmasını önlemek. Bilim insanları bunu yapacak ilaçlar geliştiriyor. PGH2'yi PGD2'ye dönüştüren sentez enzimimi bloke eder. PGD2'nin "saç önleyici" reseptörü GPR44'ü bloke eder. Bu açıklamalardan sonra şakaklarda dökülen saçları çıkarmak günümüzde çok zordur. Yapısı gereği en çok dht hormonuna ve pgd2 birikimi fazla olan bu bölgede saçları korumak oldukça zordur. Ancak yinede nazı tedaviler ile dökülmelerin önü kesilebilir. Şakaklarda saç çıkarmak için etkili tedavi seçenekleri Piyasada bir kozmetik saç ürünü ve eczanelerde bazı spreyler yada ilaçlar vardır. Bunların kimi orta derecede etki ederken kimisinde ise hiç etki yapmaz. Hangi ürünler saç dökülmesinde gerçekten faydası vardır yazalım. 1- Minoxidil Bu ilaç, başta saç dökülmesi tedavisi olmak üzere kullanılan bir ilaçtır. Genellikle topikal olarak uygulanan bir çözelti veya köpük formunda bulunur. Minoxidil'in saç dökülmesini tedavi etme amacıyla kullanılan bir yan etkisi keşfedilmiştir. Minoxidil, saç köklerini güçlendirdiği ve saç büyümesini teşvik ettiği düşünülen bir mekanizma üzerinden etki eder. Ancak, herkes üzerinde aynı etkiyi göstermez ve sonuçlar kişiseldir. 2- Finasterit Finasterid, genellikle benign prostat hiperplazisi (BPH) veya erkek tipi kellik (androjenetik alopesi) gibi durumların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Bu ilaç, 5-alfa redüktaz adlı bir enzimi inhibe ederek, testosteronun dihidrotestosterona (DHT) dönüşümünü azaltır. Erkek Tipi Kellik (Androjenetik Alopesil tedavisi için günde 1 mg olarak kullanılır. Saç dökülmesini önlemeye veya azaltmaya yardımcı olabilir. 3- Dutasterid Dutasterid, genellikle benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Bu ilaç, 5-alfa redüktaz adlı bir enzimi inhibe ederek, testosteronun dihidrotestosterona (DHT) dönüşümünü engeller. Erkek tipi kellik (androjenetik alopesi) tedavisinde 3 güne bir kapsül alınarak kullanılabilir. 4- Spirolonakton Spironolakton, genellikle hipertansiyon (yüksek tansiyon), ödem (vücutta sıvı tutulması) ve hiperaldosteronizm gibi durumların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Bu ilaç, bir aldosteron antagonistidir, yani vücutta aldosteron adlı bir hormonun etkilerini azaltarak çalışır. Androgenetik alopesi saç dökülmesi tedavisi için topikal olarak kullanılabilir. 5- Procapil Procapil, saç dökülmesini önlemeye veya azaltmaya yönelik kullanılan bir aktif bileşen içeren kozmetik ürünlerde bulunan bir marka adıdır. Genellikle saç bakım ürünlerinde kullanılan bu bileşen, saç köklerini güçlendirmeye, saç dökülmesini azaltmaya ve saç kalitesini artırmaya yardımcı olmak amacıyla formüle edilmiştir. 6- RU58841 RU58841, androjenetik alopesi (erkek tipi kellik) gibi durumlarla ilişkili saç dökülmesini azaltma potansiyeli üzerine yapılan araştırmalarda kullanılmıştır. Ancak, bu kimyasalın genel kullanımı ve güvenilirliği konusunda sınırlı bilgi bulunmaktadır. 7- Setipiprant Setipiprant, genellikle saç dökülmesini önleme veya azaltma amacıyla geliştirilmiş bir kimyasaldır. Bu, prostaglandin D2 reseptörlerini bloke eden bir bileşiktir. Prostaglandin D2, saç foliküllerindeki reseptörlere bağlanarak saç dökülmesini tetikleyebileceği düşünülen bir lipid (yağ) türüdür. 8- Estradiol Estradiol valerat, bir östrojen hormonu olan estradiolün bir ester şekli olan bir bileşiktir. Estradiol, östrojen grubuna ait en etkili ve yaygın olarak bulunan hormondur ve özellikle kadınlarda üreme döngüsü ve bir dizi diğer fizyolojik süreçte önemli bir rol oynar. Erkek tipi saç dökülmesi için topikal olarak kullananlar vardır. 9- Ketokonazol Ketokonazol, antifungal (mantar enfeksiyonlarına karşı etkili) bir ilaçtır. Topikal (yerel uygulama için) veya oral (ağız yoluyla) formda bulunabilir. Ketokonazol, mantarların büyümesini engelleyen bir azol antifungal ilaç sınıfına aittir. Androjen azaltması nedeniyle genetik saç dökülmesini önleyici etkileri vardır. Genelde şampuanı sıklıkla kullanılır. 10-) Retinol ve tretinoin Retinol, vitamin A'nın bir türevidir ve genellikle cilt bakım ürünlerinde kullanılan bir bileşiktir. Retinol, cildin yenilenmesini destekleyerek, kırışıklıkları azaltma, cilt tonunu düzeltme ve genel olarak cilt sağlığını iyileştirme potansiyeline sahiptir. Ayrıca hücre yenileyici etkisiyle saç köklerini yenileyici olarak kullanılır. 11- Azelaikasit Azelaik asit, genellikle cilt bakım ürünlerinde ve dermatolojik tedavilerde kullanılan bir bileşiktir. Bu asit, bir diarboxylic asit olup doğal olarak buğday, arpa ve çeşitli hayvan dokularında bulunabilir. Saç köklerine zarar veren dht hormonu ve serbest radikal denilen zararlı bileşenleri azaltır. 12- Saf toz kafein Kafein, doğal olarak kahve çekirdekleri, çay yaprakları, kola fındığı gibi bitkilerde bulunan ve merkezi sinir sistemini uyararak uyanıklığı ve enerji seviyelerini artıran bir stimülan maddedir. Aynı zamanda birçok içecek, çikolata ve bazı ilaçlarda bulunabilir. Saç köklerini uyarıcı etkiler yaparak yeni saç oluşumunu destekler. 13- Biotin Biotin, B vitaminlerinden biri olan B7 vitamini olarak da bilinir. Biotin, vücutta enerji üretimine katkıda bulunan bir su çözünür vitamindir. Aynı zamanda saç, cilt ve tırnak sağlığını desteklemesiyle bilinir. Bunlar dışında bazı ilaçlar, bitkisel ekstratlar ve losyonlarda vardır. Genetik saç dökülmesi ömür boyu tedavi gerektirir. Kendinize en uygun tedaviyi bulup sürekli olarak gün içinde düzenli bir şekilde kullanmanız gerekir. Bazı ilaçların yan etkileri vardır. Kullanmaya karar verirken yan etkileri göz önünde bulundurun.Daha Az Göster2 Yazar1 Yorum53
-
Huntell • 6 ay önce •ÜyeMerhaba, 18 yaşından itibaren şakaklarda saç açılması ve yoğun saç dökülmesi yaşamaya başladım. Bu konuda deneyimi olan veya çözüm önerisi sunabilecek kişiler var mı? Şakaklardaki açılmayı ve saç dökülmesini önlemek...Devamını OkuMerhaba, 18 yaşından itibaren şakaklarda saç açılması ve yoğun saç dökülmesi yaşamaya başladım. Bu konuda deneyimi olan veya çözüm önerisi sunabilecek kişiler var mı? Şakaklardaki açılmayı ve saç dökülmesini önlemek için hangi yöntemleri denediniz? Saç seyrelmesini yavaşlatmak veya durdurmak için etkili tedavi yöntemleri hakkında bilgi paylaşır mısınız? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum15
-
Huntell • 1 yıl 8 ay önce •ÜyeSaç ekimi sonrası şok dökülme neden olur önce bunu açıklayalım. Ekim işleminden 1 hafta sonra başlayan şok dökülme, saç köklerinin cerrahi işlemden sonra geçici olarak uykuda kalması ve daha sonra...Devamını OkuSaç ekimi sonrası şok dökülme neden olur önce bunu açıklayalım. Ekim işleminden 1 hafta sonra başlayan şok dökülme, saç köklerinin cerrahi işlemden sonra geçici olarak uykuda kalması ve daha sonra uyanarak normal saç döngüsüne girmesi nedeniyle ortaya çıkan doğal bir durumdur. Saç ekimi, saç köklerinin saçsız veya seyrek bölgelere nakledilmesi işlemidir. Bu işlem sırasında, her bir saç kökü (greft) saç derisi altından alınır ve alıcının saçsız veya seyrek bölgesine nakledilir. Bu işlem, saç köklerinin uykuda olan bir aşamadan uyanmasına neden olabilir ve bu da saçın bir kısmının dökülmesine neden olur. Saç kökleri saçın büyümesi için üç aşamadan geçer: anagen (büyüme), katagen (duraklama) ve telogen (dökülme). Saç ekimi işlemi sırasında, saç kökleri geçici olarak telogen aşamasına girer ve dökülür. Ancak, saç kökleri kısa bir süre sonra tekrar büyüme aşamasına geçerek saçın yeniden büyümesine başlarlar. Bu nedenle, saç ekimi sonrası şok dökülme normal bir durumdur ve genellikle geçici bir süreçtir. Saç dökülmesi birkaç hafta ile birkaç ay arasında değişebilir ve yeni saçların büyümesi için zaman gerektirir. Saç ekimi sonrası J şeklinde şok dökülme olması ne anlama gelir? Saç ekimi sonrası kök uçlarının J şeklinde dökülmesi hakkında endişelenmenize gerek yok. Bu durum, genellikle saç köklerinin ekim sırasında doğal olarak aldığı pozisyondan kaynaklanır ve normal kabul edilir. Alınan grefler yeni yerlerine nakledilirken köklerinin itilmeden dolayı eğilmesi sebebiyle olmaktadır. Bazı doktorlar bu dökülmeyi normal bir süreç olarak değerlendirirken, diğerleri bunun bir kayıp olduğunu düşünebilir. Ancak, genellikle endişe edilecek bir durum yoktur. Forumlarda bu tür dökülme yaşayan birçok kişi olduğunu görebilirsiniz. Sonuçları hep birlikte göreceğiz, ancak bu tür bir dökülme genellikle normaldir ve sorun yaratmaz. Saç ekimi sonrası vitamin hapı kullanımı Saç ekimi sonrası vitamin hapı kullanımı, saç büyümesini desteklemek ve saç sağlığını iyileştirmek için sıklıkla önerilir. Bununla birlikte, herhangi bir vitamin takviyesi kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önerilir, çünkü bazı vitaminler ve mineraller yüksek dozda alındığında zararlı olabilir. Saç sağlığı için özellikle önemli olan vitaminler arasında Biotin (B7), Niasin (B3), Pantotenik Asit (B5), C Vitamini, D Vitamini, E Vitamini ve Folik Asit bulunur. Bu vitaminlerin hepsi, saç büyümesi ve sağlığı için önemli bir rol oynar. Ancak, unutmayın ki saç ekimi işlemi sonrasında vitamin hapları tek başına yeterli değildir. Saç ekimi sonrasında, saçlı deri ve saç köklerinin iyileşmesi için de doğru bakım ve tedavi gereklidir. Bu nedenle, saç ekiminden sonra doktorunuzun önerdiği vitamin takviyelerini almakla birlikte, saçlarınızın doğru bakımını yapmanız ve düzenli takip etmeniz önemlidir.Daha Az Göster2 Yazar1 Yorum82
-
Huntell • 1 yıl 8 ay önce •ÜyeSaç ekimi sonrası şok dökülme neden olur, saç ekimi, saçların seyrek veya dökülmüş bölgelerindeki saç foliküllerini nakletmek suretiyle gerçekleştirilen bir cerrahi işlemdir. Bu işlem sonrasında, nakledilen saç folikülleri kendi köklerini...Devamını OkuSaç ekimi sonrası şok dökülme neden olur, saç ekimi, saçların seyrek veya dökülmüş bölgelerindeki saç foliküllerini nakletmek suretiyle gerçekleştirilen bir cerrahi işlemdir. Bu işlem sonrasında, nakledilen saç folikülleri kendi köklerini yeniden tutana kadar bir süre dökülebilir. Bu süreç, "saç ekimi şok dökülmesi" olarak adlandırılır ve birçok kişi tarafından gözlemlenir. Bunun nedeni, cerrahi işlemin saç foliküllerine uygulanan stres ve travmanın neden olduğu geçici bir saç dökülmesidir. Saç ekimi işlemi sırasında, saç folikülleri alındıkları bölgeden çıkarılır ve daha sonra alıcı bölgeye nakledilir. Bu süreç, saç foliküllerinin kendilerini yeniden yerleştirmeleri için bir süreç gerektirir. Bu süreçte, nakledilen saç foliküllerinin bir kısmı kan akışı ve beslenme eksikliği nedeniyle geçici olarak dökülebilir. Bu dökülme süreci genellikle saç ekimi sonrası birkaç hafta içinde başlar ve yaklaşık 2-3 ay kadar sürebilir. Ancak, dökülen saçlar genellikle yerlerine yeni ve daha sağlıklı saç telleri çıkacaktır. Bu nedenle, saç ekimi şok dökülmesi geçici bir süreçtir ve saç foliküllerinin yeni yerlerinde kök salması için normal bir yan etkidir. Baston şeklinde şok dökülme Donör alanı yada diğer bölgelerden alınan saç kökleri yeni yerlerine ekileceği zaman kanal açılır. Bu açılan kanala kalem cihazı ile ekileceği zaman kökün kanalın iç kısmına zorlanarak itilmesi sırasında köklerde eğilme oluşur. Bu eğilme kökün sıkışması sonucu meydana gelebilir. Bu durum genellikle zararsız olur ancak bazı durumlarda kanal içinde kök hücreler tutunamayabilir. Bu durumda ekilen greft çıkmaz ve yeni saç üretemez hale gelip düşer. Bu tip şok dökülmeye J tipi, baston, uçları kıvrılmış, L tipi şok dökülme denilebilir. Şok dökülme eğer 3. 4. ya da 5. haftalarda beklenen "şok dökülme" zamanında olduysa, kısacası herhangi bir dış baskıya ya da doğal olmayan bir yöntemle zarar vererek yaşanmadıysa; bir problem olmadığı anlamına gelir.Daha Az Göster2 Yazar1 Yorum80
-
Huntell • 7 ay önce •ÜyeMinoxidil %5 deri spreyi genetik kaynaklı saç kaybını önlemek, seyrelmiş bölgelerde dökülen saçları çıkarmak, var olan saçları güçlendirmek için kullanılan bir ilaçtır. Minoxil, başta erkek tipi kellik (androgenetik alopesi) olmak...Devamını OkuMinoxidil %5 deri spreyi genetik kaynaklı saç kaybını önlemek, seyrelmiş bölgelerde dökülen saçları çıkarmak, var olan saçları güçlendirmek için kullanılan bir ilaçtır. Minoxil, başta erkek tipi kellik (androgenetik alopesi) olmak üzere, kadınların da androjen hormonları dan dolayı oluşan saç dökülmesi sorunlarının tedavisinde etkilidir. Erkekler için %5 kadınlar için %2 minoxil içeren ürünler kullanılır. Minoxidil, bir topikal çözelti veya köpük formunda kullanılır ve saç derisine uygulanır. İlacın etkisi, saç köklerindeki kan dolaşımını artırarak hücrelerin daha fazla oksijenle besin almasını sağlayarak güçlendirir, saç büyümesini teşvik etmesi ve saç dökülmesini azaltması üzerinedir. Minoxidil %5, genellikle erkeklerde dökülmeleri önlemeye yönelik üretilmiştir. Kadınlarda kullanılan minoxidil genellikle %2'lik bir konsantrasyona sahiptir. Minoxidil'in nasıl kullanılacağı, dozajı ve uygulama sıklığı, ürünün markasına ve doktorun önerilerine bağlı olarak değişebilir. Genellikle günde bir veya iki kez saç derisine uygulanır. Minoxidil'in etkileri bireysel olarak farklılık gösterebilir ve herkes için aynı sonuçları garanti etmez. Bazı kişilerde saç dökülmesinin durması veya azalması, bazılarında ise saç büyümesinde belirgin bir iyileşme görülebilir. Minoxidil herkes kullanabilir mi? Minoxidil kullanımı bazı durumlarda önerilmemektedir. İşte kimlerin kullanmaması gerektiği hakkında bilgiler: 1. Hamile ve Emziren Kadınlar: Minoxidil, hamilelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Bu dönemlerde doktorunuzla konuşmadan herhangi bir ilaç kullanmamanız önemlidir. 2. 18 Yaş Altı Çocuklar: Minoxidil, 18 yaşın altındaki çocuklarda genellikle önerilmez. Çocuğunuz için bu tür bir tedavi düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana danışmalısınız. 3. 65 yaşından büyüklerde kullanılmaz. 4. Kafa Derisinde Açık Yaralar veya İltihaplanma: Minoxidil, kafa derisinde açık yaralar veya iltihaplanma olan kişilerde kullanılmamalıdır. 5. Kan Basıncı Problemi Olanlar: Minoxidil, kan basıncını artırabilir. Yüksek tansiyon veya başka bir kan basıncı sorunu olan kişilerin doktorlarına danışmadan kullanmamaları önemlidir. 6. Minoxidil İle Etkileşime Girebilecek Diğer İlaçlar: Eğer başka bir ilaç kullanıyorsanız, doktorunuza danışmadan minoxidil kullanmamalısınız. Bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Minoxidil %5 Deri Sprey Nasıl Kullanılır? Minoxidil %5 deri spreyine kullanmaya başladıktan sonra düzenli bir kullanım gerektirir. İlk başlayanlar losyonu en az 8 ay günde 2 kez kullanmalı sonrasında günde bir kez devam edilmeldir. İşte Minoxidil %5 spreyin nasıl kullanılacağına dair genel talimatlar: Temiz ve kuru saçlı deriye uygulayın: Saçınızı şampuanla yıkayın ve iyice kurulayın. Minoxidil spreyi uygulamadan önce saçlı derinin temiz ve kuru olması gerekir. Spreyi doğru şekilde kullanın: Minoxidil spreyi doğrudan saçlı deriye uygulayın. Eğer kutuda başka bir talimat belirtilmemişse, saçın seyrek olduğu bölgelere ve saç dökülmesinin olduğu bölgelere spreyi püskürtün. Dozajı takip edin: Genellikle Minoxidil %5 sprey günde bir kez kullanılır. Kutuda farklı bir talimat yoksa, 1 ml (yaklaşık 6 püskürtme) sprey uygulayın. Eğer dozaj konusunda emin değilseniz, ürünün talimatlarını veya doktorunuzun önerilerini takip edin. Ellerinizi yıkayın: Minoxidil spreyi uyguladıktan sonra ellerinizi iyice yıkayın. Böylece ilacın elinize bulaşmasını ve başka bölgelere yayılmasını engellemiş olursunuz. Kurumasını bekleyin: Minoxidil spreyi uyguladıktan sonra saçınızı kurumaya bırakın. Genellikle spreyin kuruması için 2 ila 4 saat arasında bir süre gerekebilir. Bu süre boyunca saçınızı yıkamayın veya şekillendirmek için fön veya saç düzleştirici gibi ısı işlemleri uygulamayın. Düzenli kullanımı sürdürün: Minoxidil spreyin etkisini görmek için düzenli olarak 12 ay boyunca sürekli kullanımı önemlidir. Genellikle 3 ay sonra belirgin sonuçlar görülür. Bu süreçte sabırlı olmanız gerekebilir. Not: Herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya daha spesifik talimatlara ihtiyaç duyuyorsanız, bir dermatolog veya doktora danışmanız önemlidir. Minoxil Kullanımı Sonucu Ortaya Çıkabilecek Rahatsızlıklar Minoxidil %5 sprey, genellikle erkeklerde androgenetik alopesi (erkek tipi kellik) tedavisinde kullanılan bir üründür. Bununla birlikte, her ilaç gibi minoxidil kullanımı da yan etkilere neden olabilir. İşte minoxidil %5 spreyin yaygın olarak bildirilen yan etkileri: Baş ağrısı: Baş ağrısı, minoxidil kullanımının en yaygın yan etkilerinden biridir. Genellikle hafif veya orta şiddette olabilir. Deri reaksiyonları: Minoxidil uygulanan bölgede kaşıntı, kızarıklık, yanma, kabuklanma veya kuruluk gibi cilt reaksiyonları görülebilir. Nadir durumlarda, ciddi deri reaksiyonlarına, özellikle alerjik reaksiyonlara rastlanabilir. Kıllanma: Minoxidil, vücutta istenmeyen bölgelerde (yüz, eller, sırt vb.) kıllanma veya tüylenmeye neden olabilir. Göğüs ağrısı: Nadir durumlarda, minoxidil kullanımı göğüs ağrısına neden olabilir. Eğer bu tür bir yan etkiyle karşılaşırsanız, derhal bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Kalp atışında artış: Minoxidil bazen kalp atış hızını artırabilir. Özellikle kalp sorunları olan kişilerde bu etki daha belirgin olabilir. Sistemik yan etkiler: Minoxidil, kullanım alanından emilerek sistemik etkilere neden olabilir. Bu, bazı kişilerde düşük kan basıncı, baş dönmesi, bulantı, kilo artışı, ödem (şişme) gibi yan etkilere yol açabilir. Yan etkiler kişiden kişiye değişebilir ve herkes tarafından deneyimlenmeyebilir. Ayrıca, minoxidil kullanmadan önce talimatları dikkatlice okumanız ve doktorunuzun önerilerine uymak gerekir. Ciddi yan etkiler görülürse doktora başvurmanız doğru olur. Minoxil Sprey Ne Zaman Etkisini Gösterir? Minoxidil %5 sprey genellikle saç dökülmesini durdurma ve saç büyümesini teşvik etme amacıyla kullanılan bir üründür. Ancak etkisinin ne zaman başlayacağı kişiden kişiye değişebilir. Genellikle Minoxidil %5 spreyin etkilerini göstermesi için düzenli kullanımın 3 ila 6 ay arasında sürebileceği söylenmektedir. Minoxidil kullanımıyla ilgili bazı önemli noktalar şunlardır: Sabırlı olun: Minoxidil'in etkileri zamanla ortaya çıkar. Düzenli kullanıma devam ederek en iyi sonuçları elde etmek için biraz zaman gerekebilir. Kullanım talimatlarına uygun şekilde kullanın: Minoxidil spreyi genellikle günde bir veya iki kez uygulanır. Ürünün etiketinde belirtilen talimatları dikkatlice okuyun ve uygulama sürecini takip edin. Düzenli kullanın: Minoxidil'i etkili bir şekilde kullanmak için düzenli olarak kullanmaya devam etmek önemlidir. Kullanımı bıraktığınızda elde ettiğiniz sonuçlar zamanla kaybolabilir. Olası yan etkilere dikkat edin: Minoxidil kullanırken bazı kişilerde cilt tahrişi, kaşıntı veya kızarıklık gibi yan etkiler görülebilir. Eğer ciddi bir yan etkiyle karşılaşırsanız, derhal bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Minoxidil %5 Sprey Ne Kadar Süre Kullanılır? Kullanım süresi, kişinin saç dökülme derecesine ve yanıtına bağlı olarak değişebilir. Genellikle, düzenli olarak her gün 6 ila 12 ay boyunca kullanılması önerilir. Minoxidil'in etkisini görmek için sabırlı olmanız önemlidir, çünkü sonuçlar bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bazı insanlar ilk aylarda fark edilebilir bir iyileşme yaşarken, diğerleri için sonuçlar daha uzun sürebilir. Kullanmaya başladığınızda, ürünün talimatlarına uymanız ve önerilen dozu aşmamanız önemlidir.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum23
-
Huntell • 6 ay 1 hafta önce •ÜyeBetnovate Saç Losyonu, ciltteki iltihap, kaşıntı, kızarıklık, pullanma ve döküntü gibi cilt sorunlarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Bu losyon, betametazon valerat adlı bir kortikosteroid içerir. Betnovate Saç Losyonu,...Devamını OkuBetnovate Saç Losyonu, ciltteki iltihap, kaşıntı, kızarıklık, pullanma ve döküntü gibi cilt sorunlarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Bu losyon, betametazon valerat adlı bir kortikosteroid içerir. Betnovate Saç Losyonu, özellikle saç derisindeki egzama, seboreik dermatit, liken planus ve psoriazis gibi cilt problemlerini tedavi etmek için kullanılır. İlaç, ciltteki iltihaplanmayı ve kaşıntıyı azaltarak, ciltteki kızarıklığı ve pullanmayı gidererek etki gösterir. Betnovate Saç Losyonu, sadece doktor tarafından önerildiği şekilde kullanılmalıdır. İlaç, yan etkilere neden olabilir ve uzun süreli kullanımı ciltte incelme, renk değişikliği ve diğer cilt problemlerine neden olabilir. Bu nedenle, ilacı sadece önerilen süre boyunca kullanmalı ve doktorunuzun talimatlarına uymalısınız. Bu tip rahatsızlıklar nedeniyle dökülen saçları geri çıkartabilir. Düzenli kullanımda belirtilerde iyileşme olması beklenir. Betnovate Saç Losyonu Nasıl Kullanılır? Betnovate saç losyonu sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez saç derisine ince bir tabaka halinde uygulanır. Losyon belirtilerde iyileşme görülene kadar günde 2 kez tedavi devam edilir. Rahatsızlık iyileşme gösterdiğinde tekrar yenilemesini önlemek için günde 1 kez veya daha az kullanılabilir. Losyon kullanımından dolayı deride incelmeler, hassasiyet ve tahriş oluşabilir. Betnovate özellikle geniş yüzeylere az miktarlarda uygulama gerektiğinde ve saçlı deriye uygulamada kullanılır. Betnovate losyon, ince bir tabaka halinde nazik bir şekilde etkilenen alanı kaplayacak miktarda, günde bir ya da iki kez düzelme sağlanana kadar 4 hafta boyunca uygulanır. Losyonu uygulamadan önce saç derisinin temiz olmasına dikkat edin. Betnovate saç losyonu 1 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır. 5 günden uzun süre kullanılmamalıdır ve uygulama sonrası cilt kapatılmamalıdır. Betnovate Saç Losyonu Hakkında Sık Sorulan Sorular Losyonun kullanımı hakkında genel olarak sıklıkla sorulan soruların cevabını burada bulabilirsiniz. Betnovate saç losyonu saç çıkarır mı? Betnovate saç losyonu, kortikosteroid içeren bir ilaçtır ve genellikle saç dökülmesi tedavisinde kullanılmaz. Betnovate saç losyonu, genellikle saç derisindeki iltihaplanma, kaşıntı veya benzeri durumların tedavisinde kullanılır. Saç çıkarmak için değil, saç derisindeki belirli problemleri iyileştirmek amacıyla kullanılır. Saç çıkarma veya saç dökülmesi tedavisi için kullanılacaksa, başka tür ilaçlar veya tedavi yöntemleri önerilir. Eğer saç dökülmesi gibi bir sorununuz varsa, bir dermatolog veya uzman hekimle görüşerek uygun tedaviyi belirlemeniz önemlidir. Betnovate saç losyonu saçta ne kadar kalmalı? Betnovate saç losyonunun saçta ne kadar süreyle kalması gerektiği, kullanım amaç ve durumuna göre değişiklik gösterebilir. Genelde Betnovate saç losyonu, doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır. İlaç genellikle saç derisine uygulandıktan sonra hafifçe masaj yapılarak yayılmalı ve saç derisinde bırakılmalıdır. Günde iki kez sabah akşam az bir miktar uygulanıp en az 2 saat saç diplerinde kalmalıdır. Betnovate losyon kaç gün kullanılır? Betnovate losyonun kullanım süresi, tedavi edilmesi gereken duruma ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kortikosteroid içeren ilaçlar, genellikle kısa süreli tedavilerde kullanılır ve uzun süreli kullanımı önerilmez. Doktorunuzun tavsiyesi olmadan Betnovate losyonu kullanımını uzun süre devam ettirmemelisiniz. Tedavinin süresi genellikle 1 ila 4 hafta arasında değişebilir, ancak bu süreyi doktorunuza danışarak kesinleştirmeniz önemlidir. Betnovate saç losyonu kullandıktan sonra saç yıkanır mı? Saçın tıkanmasına gerek yoktur. Kortizonlu saç losyonu saç döker mi? Herkeste farklı etki yapabilir. Bazı kişilerde saç dökülmesi yapabilir. Betnovate saç losyonu yan etkileri nelerdir? Betnovate saç losyonunun kullanımı bazı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler genellikle nadir görülse de şunları içerebilir: 1. Yerel Reaksiyonlar: İlacın uygulandığı bölgede yanma, kaşıntı, kuruluk, kızarıklık gibi yerel reaksiyonlar görülebilir. 2. Cilt İncelmesi: Uzun süreli ve sık kullanımda, özellikle ince cilt bölgelerinde (örneğin yüz, kasık) ciltte incelme olabilir. 3. Pigmentasyon Bozuklukları: Uzun süreli kullanımda veya yüksek dozda kullanıldığında ciltte renk değişiklikleri görülebilir. 4. Kıl Büyümesi: Nadiren, ilacın uygulandığı bölgede aşırı kıl büyümesi (hipertrikoz) meydana gelebilir. 5. Sistemik Etkiler: Kullanılan miktara bağlı olarak, vücuda emilen kortikosteroidler sistemik etkilere (örneğin adrenal bez baskılanması, kemik erimesi riski gibi) yol açabilir. Ancak bu risk, lokal uygulama sırasında düşüktür. 6. Alerjik Reaksiyonlar: Nadiren, ilaca karşı alerjik reaksiyonlar (örneğin deri döküntüleri, kaşıntı, şişlik) görülebilir. Betnovate saç losyonu kullananlar iyi sonuçlar elde ettiyseniz, lütfen düşüncelerinizi yorumlarınızı konudan paylaşarak seçim yapacak diğer kullanıcılara yardımcı olun.Daha Az Göster3 Yazar2 Yorum254
-
Huntell • 2 yıl 5 ay önce •ÜyeEvocapil kapsül kullananlar yorumları hakkında bilgiler. Evocapil intensive 60 kapsül içeriğinde bulunan vitaminler, mineraller ve bitkisel ekstratlar ile saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur, incelmiş saçların kalınlaşmasına dökülmüş ayva tüy şeklinde...Devamını OkuEvocapil kapsül kullananlar yorumları hakkında bilgiler. Evocapil intensive 60 kapsül içeriğinde bulunan vitaminler, mineraller ve bitkisel ekstratlar ile saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur, incelmiş saçların kalınlaşmasına dökülmüş ayva tüy şeklinde olan saçların yeniden eski sağlıklı hale gelmesini sağlayarak saçları gürleştirir. İçeriğinde bulunan bileşenler saç, cilt ve tırnak sağlığı için ek takviye edici destek olur. Özellikle saç ekimi yaptırmış insanların ekilen saçların daha hızlı tutunması, yeni saç teli üretme aşamasının daha kısa süre sürmesi için kullanması gereken ürünler biridir. Saç dökülmesi sorunu yaşayan, saç ekimi işleminden sonra, deride sivilce, egzama, tırnak kırılmaları, tırnaklarda beyaz leke oluşumu gibi, cilt yüzeyinin sağlıklı görünmesi gibi yerlerde problem yaşayan tüm kadın ve erkeklerde tedaviye destek sağlar. İçeriğindeki biotin tırnakların dayanıklılığını artırarak kolay kırılmaları önler. Saç kayıplarını azaltır, incelmiş saçlarda kalite artışı sağlar. Ciltte sivilce oluşmasının önüne geçer, daha sıkı ve parlak bir cilt görünmesine yardımcı olur. Saç dökülmesi özellikle erkek tipi saç kaybı yaşayan insanlar mutlaka önleyici ürünler, şampuanlar, losyonlar kullanmıştır. Günümüzde bu saç dökülmesi tipinin halen kesin bir tedavisi yoktur. Yalnızca belirli hormonal azaltıcı ilaçlar kullanılarak ve minoxidil gibi solüsyonlar kullanılarak saç kayıpları önlenebilmektedir. Saç kaybının sebebi DHT hormonu olunca vücutta bu hormonu azaltmak istenmeyen yan etkilere sebep olmakta ve sonucunda bazı insanlar tarafında kullanımı kaçınılmaktadır. Saç kayıplarında kesin olarak etkili olduğu bilinen minoxidil belli bir süre sonra etkisini kaybetmekte ve saçlar yeniden dökülme sürecine girebilmektedir. Mevcut tedavinize ek destek sağlaması bakımından evocapil intense tableti günde 1 tane alarak saçlarınızın kısa süre içinde yeniden eski sağlıklı haline getirmeniz mümkündür. Saç ekimi yaptıran insanların ekilen saçların daha hızlı toparlanma olması bakımından kullanması gereken bir üründür. Saç derisindeki kanallara ekilen saçlar tutunma sürecine girer. Bu süreçte aldığı besinler ne kadar çeşitli ise yeniden saç üretmeleri ve döngü sürecinin kısa sürede atlatılması sağlanır. Normal şartlarda 12 ayda alacağınız net sonucu 8 ay gibi süreye indirebilir. Evocapil İntense 60 Kapsül Nasıl Kullanılır Sabah kahvaltıdan sonra 1 tane ve akşam yemeğinden sonra 1 tane kapsül alınması önerilir. Saç dökülme durumunuza ve dökülme şiddetine bağlı olarak günde 1 tane yeneklerden sonrada gıda takviyesi olarak alabilirsiniz. Evocapil kapsül içinde bulunan antioksidan etkili vitaminler, mineraller sayesinde saç, cilt ve tırnaklarınız daha sağlıklı hale gelir kanda bulunan serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı dokuları koruru. Evocapil İçinde Bulunan Vitamin ve Mineraller Etkileri Biotin (H Vitamini) 5 mg saç korteksinin elstikiyetini artırır saç tellerinde kalite artışı sağlayarak daha hızlı uzamalarını ve dolgun görünmelerine yardımcı olur. Ayrıca saç beyazlamasını yavaşlatır. Selenyum 27.5 µg saç, cilt ve tırnakların oluşmasında görev alan bir mineraldir. Dokuların sağlıklı olması için destesk sağlar. L-sistin saçta ve tırnaklarda oluşan keratin maddesinin gelişimini hızlandırarak kalite artışı sağlar. Dokularda antioksidan etkiler gösterir. Çinko minerali saç köklerinin saç teli uzatmasında hayati görevi vardır. Eksiliğinde saç büyümesi yavaşlamakta ve saç dökülmesi artış göstermektedir. Bakır kanda bulunan Alyuvarların oluşumuna yardımcı olur. Saç ve tırnak yapısının bozulmasına engel olur. Manganez hızlı saç ile tırnak uzamasında öncü rolü vardır. Saç uzaması ve renk veren pigmetasyon sürecinde olumlu etkileri vardır. B5 Vitamini adını sıkça duyduğumuz bir vitamindir bir çok kozmetik ürünlerde kremler, losyonlar ve şampuanların içine katılır. Saç kayıplarının önlenmesi için önemli etkileri vardır. Hücrelerin yenilenme sürecinin devamlılığını sağlamaya yardımcı olur. Folik Asit diğer adı B9 vitamini dokularda bulunan hücre fonksiyonların düzgün işlemesine yardımcı olur. Hücre fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde görevlerini yerine getirmesine katkıda bulunur. Eksikliğinde saç kaybı, tırnak yapısında ve ciltte kusurlar oluşabilir. B3 Vitamini diğer adı Niacin olan bu vitamin kılcar damarlarda Vazodilatör etki yaparak saçlı deride mkrosirkülayonu artırarak saçların beslenmesini artırır. B12 Vitamini bu vitamin beyin fonksiyonlarının daha hızlı çalışması için gerekli olan bir bileşendir. Eksikliğinde tırnaklarda kolay kırılmalar ve beyaz lekeler, unutkanlık problemi gibi sorunlar yaşanabilir. Dokuların oksijen almasını kolaylaştırır. J vitamini Kolin Sitrat B grubu ailesinden biridir. Etkileri kılcar damalarda kolestrol birikimini azaltır dokulara giden besin ve oksijenin düzenli olmasını sağlar. İnostol yine B grubu vitaminlerden biri olup keratinositler için büyüme faktörü etkisi vardır. Kolin sitrat ile birlikte çalışarak hücre duvarı için gerekli olan Lesitin yapımında önemli görevi vardır. Evocapil Hair Skin Nails Nasıl Kullanılır? Tavsiye edilen günlük kullanım miktarı 2 kapsüldür. Yetişkinlerin kullanımına uygundur. Besin İçeriği: Günlük 2 kapsül için alınan miktar Kolin 250 mg İnositol 250 mg Pantotenik Asit 200 mg L-Sistein 200 mg Niasin(NE) 70 mg Çinko 14 mg Bakır 2 mg Manganez 2 mg Biotin 600u00b5g İyot 150 u00b5g Folik Asit 400 u00b5g Vitamin B12 u00b5g Evocapil İntense 60 kapsül fiyatı ortalama 109,25 tl olarak satılmaktadır.Daha Az Göster1 Yazar0 Yorum39
-
Luke • 11 ay önce •ÜyeMerhaba arkadaşlar 23 yaşındayım bu yaşta kel olmak nasıl bir duygudur bilirsiniz bütün özgüvenüniz bitiyor psikolojik olarak çok yıpranıyoruz. Genç yaşta antiandrojen kullanmayı düşünen ama yan etkilerinden korkan arkadaşlara fikir...Devamını OkuMerhaba arkadaşlar 23 yaşındayım bu yaşta kel olmak nasıl bir duygudur bilirsiniz bütün özgüvenüniz bitiyor psikolojik olarak çok yıpranıyoruz. Genç yaşta antiandrojen kullanmayı düşünen ama yan etkilerinden korkan arkadaşlara fikir vermek için bu konuyu açtım. Saç dökülmem şu şekilde şakaklar açılıp geriye doğru geriledi. Vertex bölgesinde saç incelmesi var. Saç derisi gözüküyor. Bende gözümü karartıp finasterid kullanmaya başladım. Yaklaşık 7 aydır kullanıyorum. Dökülme azda olsa yavaşladı. Genel saç kelitemin arttığını görebiliyorum. Saçımda ki iyileşmeleri çevremdeki arkadaşlarda fark etti. Şuan dökülme eskisine göre çok az seviyede. Şimdi asıl konuya gelirsek cinsel fonksiyonda ve libidoda korktuğum gibi sorun yaşamadım. İlk aylar biraz azalma olmuştu ama sonradan tamamen kayboldu. İlk iki hafta testslerde ağrı oluştu sonradan geçti. Meme dokusunda büyüme olmadı. Çok kaslı olmadığım için güçsüzleşme olmadı. Cinsel yönden menide şeffaflaşma olduğu doğru sonradan geçiyor. Bir sene kullandıktan sonra doktora gidip neler olduğunu görmek için test yaptıracam. Test sonuçlarınıda buraya atarım. Genç yaşta finasterid kullananlar varsa ne gibi etkileri olduğunu sizlerde yaparsanız herkese fayda sağlamış oluruz. Umarım bu konu faydalı olmuştur.Daha Az Göster2 Yazar2 Yorum62Takip 1
-